Almadan Vermek Allah’a Mahsus Atasözünün Anlamı

Almadan Vermek Allah’a Mahsus Atasözünün Anlamı

İnsan toplum içinde yaşayan bir varlıktır. Bu toplum içerisinde birden fazla insanın birbirleriyle yardımlaşması birbirlerine iyilik yapması kaçınılmazdır. Fakat bu yardımlaşma ve etkileşim iki taraflı olmadıkça bir tarafa sürekli zarar verir. Bir insan karşısındakine iyilik yaptığında gün gelir o iyiliğinin karşılığını bekler. Sonsuz güç sahibi olan karşılık beklemeden vermeye gücü yeten tek varlık yüce Allah’tır. Almadan vermek Allah’a mahsus atasözünden çıkarılabilecek en doğru anlam yardımlaşmayı ifade eder. Fakat bu yardımlaşma karşılıklı olarak yapıldığı sürece İki tarafa da fayda sağlar. Sürekli olarak karşındakinden yardım ve iyilik beklemek fakat hiç kimseye yardımı dokunmamak karşındaki insanı küçük düşüren bir durumdur.

Vermeden Almak Allah’a Mahsus Atasözünün Kısaca Anlamı

Bu atasözü ile ilgili yapılan bir başka yorum ise çıkarcılığı ifade eden bir yaklaşımdır. Atasözünü bu şekilde yorumlayanlara göre vermeden almak Allah’a mahsus atasözünden çıkarılan anlam sen bana yardım etmezsen ben de sana yardım etmem gibi bir yaklaşımdır. Fakat bu çok doğru bir yaklaşım değil. Kültürümüzdeki atasözlerine genel olarak bakıldığında atalarımızın çıkarcı, menfaate dayalı ve bencillik güden sözler söylemediği görülür. Bu atasözünden çıkarılması gereken anlam birinci paragrafta anlattığımız gibi dayanışma ve yardımlaşmayı ifade eden bir anlam olmalıdır.

Aynı anlama gelen atasözlerine genel olarak baktığımızda ortak bir fikir olarak bu yorumu çıkarmak mümkün. ”Bir elin nesi var iki elin sesi var” “El eli yıkar el de döner yüzü yıkar” gibi atasözlerinde de almadan vermek Allah’a mahsus atasözü ile aynı anlama gelen bir yaklaşım görüyoruz. Türk-İslam kültüründe söylenen atasözlerinin Kur’an ve peygamber efendimizin tavsiyeleri ile çelişeceğine ihtimal vermiyoruz.