Kendi Düşen Ağlamaz Atasözleri, herkesin hayatına dokunan ve doğruyu anlatan sözlerdir. Zira doğru iki şekilde öğrenilir. Birincisi tecrübe ile, ikincisi tecrübeli kişinin uyarması ile. Tecrübe ile öğrenmek bazen acı verebiliyor. Bu sebeple tecrübeli kişilerden faydalanmak daha iyi olacaktır. Atasözleri de tecrübe sonunda konulan ve söylenen sözler olduğu için kulağa küpe…
Öz Ağlamayınca Göz Ağlamaz Atasözünün Anlamı

Öz Ağlamayınca Göz Ağlamaz ( Yaşarmaz)
İnsanın özü içidir. Bir insan nasıl ki önce özünü yani içini düzeltipte sonra bu dışına yansırsa, üzüntü ya da sevinçte de böyledir. Gerçekten hissettiği hislerimle tam anlamıyla dışına vurabilir. Fakat içi farklı olup dışından ayrı bir duyguyu yansıtmaya kalkışırsa orda yapmacıklık ortaya çıkacaktır. Bu nedenle de öz ağlamayınca göz ağlamaz atasözü söylenmiştir. Her ne kadar insanın iç dünyası bilinmese de dışarıdan bakıldığında az da olsa tahmin yürütülür. Zira bir diğer büyük sözü bunu daha iyi anlatır. Her kap içini terler.
Öz Ağlamayınca Göz Ağlamaz Atasözünün Anlamı
İnsanın içindeki duygular dışa vurur. Yapmacıklık illaki belli olur. Sevinç içsel bir şekilde yaşanırsa dışardan anlam kazanır. Ya da üzüntü eğer hakiki ise bu kişinin her hâlinden belli olur. Bu nedenle içinden gelmediği halde herhangi bir duyguyu yansıtmak isteyenin hilesi gün olur ortaya çıkar.
Öz Ağlamayınca Göz Ağlamaz Atasözü Hikayesi
Eski zamanlardan birinde oldukça zalim bir köy ağası, tüm köylüye ağır işler yaptırır hem de acımaz merhamet göstermezmiş. Tüm köy halkı bundan şikayetçi olduğu halde sesini çıkaramaz, karşı gelemezlermiş. Gün gelmiş ve ağanın ölüm vakti belirmiş. Ölen ağanın peşine bütün köy halkı sevinsede onun oğluna daha iyi ve güzel görünmek için üzülmüş gibi görünmeye çalışmışlar. Hepsi yalandan da olsa feryadı figan ederken uzaktan bir nine onları hayretle izlermiş. Ağanın oğlu bir zaman sonra ninenin yanına giderek: ” Ey nine! Bütün köy halkı ağlarken sende hiç üzüntü emaresi göremiyorum. Ne oldu sen babamın ardından neden ağlamıyorsun? ” demiş. Nine de orada korkusuzca bir hakikati belirtmiş.” Ne yapayım yavrum, öz ağlamayınca göz ağlamaz.”